DOĞRULUK VE GERÇEKLİK ARASINDAKİ FARKI ANLAMA
Doğruluk ve Gerçeklik
Gerçeklik (realite), fiziksel ve olgusal varlığın bir özelliğidir. Gerçek, insandan bağımsız olarak orada bir yerlerde öylece var olan şeydir. Örneğin felsefe ders kitabım bir gerçektir. Benden bağımsız ben düşünsem de düşünmesem de vardır.
Gerçeklik üzerine bir yargıda bulunduğumuzda, bu yargının gerçek varlığın özellikleri ile tam olarak örtüşüp örtüşmediğine bakarız. Eğer yargımız nesnenin niteliklerine uygunsa bu yargı doğrudur.
Kısaca gerçeklik zihin dışında belirli yer ve zamanda var olan şeylerdir. Doğruluk (hakikat) ise bizim yargılarımızın, zihnimizdeki fikirlerimizin dış dünyada ait olduğu objeye uygun olması onunla örtüşmesidir.
Doğruluk ölçütleri
Doğruluğun tanımını yukarıda belirli bir biçimde yapmış olmamıza rağmen doğruluğun ölçütü uzun yıllar filozofları meşgul etmiş bir konudur. Çünkü farklı alanlarda doğruluğu belirli bir biçimde tanımlamak kolay değildir. Belli başlı doğruluk ölçütleri kuramları şöyledir.
Doğru bilginin ölçütü uygunluktur: Bu konudaki kuramlar birbirinden az çok farklılık gösterseler de hepsinde ortak olan bir önerme ancak ve ancak hakkında iddia da bulunduğu varlığın durumuna uygun oluyorsa doğrudur. Bu tür kuramlara uygunluk kuramları denir.
Doğru bilginin ölçütü tutarlılıktır: Bu kurama göre düşüncenin gerçeklikle uygunluğundan çok düşüncelerin kendi aralarında tutarlılığı doğruluğun ölçütüdür. Bir önermenin doğruluğu sistemde daha önce kabul edilmiş doğru önermelerle çelişmemesine dayanmaktadır.
Doğru bilginin ölçütü tümel uzlaşımdır: Bu kuram diğerlerinin aksine doğruluğun insanların seçimleri ve uzlaşımları sonucu olduğunu söylemektedir. Tümel uzlaşım kuramına göre herkesin veya çoğunluğun kabul ettiği bilgiler doğrudur.
Doğru bilginin ölçütü apaçıklıktır: Bu kuramı savunanlara göre bir bilginin, yargının, önermenin doğru olması için apaçık olması yani açık ve seçik, hem de kuşku duyulmayan olması demektir. Böyle bilgiler ancak sezgisel kavrama ve çıkarsamayla elde edilir. Bir bilgi açık olabilir ama her zaman seçik değildir. Buna karşın her seçik olan bilgi aynı zamanda açıktır.
Doğru bilginin ölçütü verdiği yarardır: Bu ölçütü kabul edenlere pragmatist denir. Pragmatistlere göre bir bilgi yararlı olduğu sürece değerlidir ve doğrudur.
Gerçeklik (realite), fiziksel ve olgusal varlığın bir özelliğidir. Gerçek, insandan bağımsız olarak orada bir yerlerde öylece var olan şeydir. Örneğin felsefe ders kitabım bir gerçektir. Benden bağımsız ben düşünsem de düşünmesem de vardır.
Gerçeklik üzerine bir yargıda bulunduğumuzda, bu yargının gerçek varlığın özellikleri ile tam olarak örtüşüp örtüşmediğine bakarız. Eğer yargımız nesnenin niteliklerine uygunsa bu yargı doğrudur.
Kısaca gerçeklik zihin dışında belirli yer ve zamanda var olan şeylerdir. Doğruluk (hakikat) ise bizim yargılarımızın, zihnimizdeki fikirlerimizin dış dünyada ait olduğu objeye uygun olması onunla örtüşmesidir.
Doğruluk ölçütleri
Doğruluğun tanımını yukarıda belirli bir biçimde yapmış olmamıza rağmen doğruluğun ölçütü uzun yıllar filozofları meşgul etmiş bir konudur. Çünkü farklı alanlarda doğruluğu belirli bir biçimde tanımlamak kolay değildir. Belli başlı doğruluk ölçütleri kuramları şöyledir.
Doğru bilginin ölçütü uygunluktur: Bu konudaki kuramlar birbirinden az çok farklılık gösterseler de hepsinde ortak olan bir önerme ancak ve ancak hakkında iddia da bulunduğu varlığın durumuna uygun oluyorsa doğrudur. Bu tür kuramlara uygunluk kuramları denir.
Doğru bilginin ölçütü tutarlılıktır: Bu kurama göre düşüncenin gerçeklikle uygunluğundan çok düşüncelerin kendi aralarında tutarlılığı doğruluğun ölçütüdür. Bir önermenin doğruluğu sistemde daha önce kabul edilmiş doğru önermelerle çelişmemesine dayanmaktadır.
Doğru bilginin ölçütü tümel uzlaşımdır: Bu kuram diğerlerinin aksine doğruluğun insanların seçimleri ve uzlaşımları sonucu olduğunu söylemektedir. Tümel uzlaşım kuramına göre herkesin veya çoğunluğun kabul ettiği bilgiler doğrudur.
Doğru bilginin ölçütü apaçıklıktır: Bu kuramı savunanlara göre bir bilginin, yargının, önermenin doğru olması için apaçık olması yani açık ve seçik, hem de kuşku duyulmayan olması demektir. Böyle bilgiler ancak sezgisel kavrama ve çıkarsamayla elde edilir. Bir bilgi açık olabilir ama her zaman seçik değildir. Buna karşın her seçik olan bilgi aynı zamanda açıktır.
Doğru bilginin ölçütü verdiği yarardır: Bu ölçütü kabul edenlere pragmatist denir. Pragmatistlere göre bir bilgi yararlı olduğu sürece değerlidir ve doğrudur.
|
|